asırda bir defa yayınlanan, şeytan ve cinlerin ahvâlini dile getiren gazete
EL ÜFÜRÜK HAKKINDA KISA BİR BİLGİ
Osmanlı’da karikatür Tanzimat döneminde başlamıştı fakat mizah yayıncılığı ve karikatür emekleme dönemini atlatamadan otuz yıl sürecek bir yasaklamayla karşı karşıya kaldı.
1878-1908 yılları arasını kapsayan ve İstibdât Dönemi olarak adlandırılan bu otuz yıl boyunca basına çok ağır sansür getirildi, mizah basınına ise izin verilmedi.
24 Temmuz 1908 yılında meşrutiyet ikinci kez ilân edilip, basındaki sansür kaldırılınca çılgınca bir gazete, dergi çıkarma yarışı başladı. Otuz yıllık ağır baskının ardından gelen özgürlük coşkusuyla, cebinde parası olan, eli kalem tutan birçok kişi soluğu matbaalarda aldı.
Sermet Muhtar, Sait Hikmet ve Osman Kemal adındaki üç genç de matbaaya ilk koşanların arasındaydı. Onların El üfürük adını verdikleri ve dönemin basınında II. Abdülhamid’in üfürükçüsü olarak bilinen Ebülhüdâ Efendi’yi hicvettikleri dergi, yüz yılda bir çıkar notuyla yayımlandığında tarihler 22 Ağustos 1908’i gösteriyordu.
El Üfürük dergisi o dönem yoğun bir ilgiyle karşılandı. Bu ilgi üzerine Mehmet İzzet’in sahibi olduğu başka bir dergi, birinci sayıdan itibaren haftalık olarak aynı isimde yayına başlayacaktı. Ama asıl El Üfürük dergisinin ikinci sayısının yayımlanacağı tarih belliydi: 22 Ağustos 2008.
İşte tam yüz yıl geçince bu tuhaf dergi 22 Ağustos 2008 yılında yeniden okurlarıyla buluştu.
Üçüncü sayı 2108'de çıkacak efendim. Şimdiden bayiden ayırtın!
İSTİKL'AL CADDESİ'NDE EL ÜFÜRÜK SATAN BİR MÜVEZZİ (2008): El Üfürük'ün ikinci sayısı tıpkı ilk sayıda olduğu gibi "El Üfürük bol tükürük!" nidalarıyla satıldı.
1.SAYI (1908)
Dört sayfadan ibaret ilk sayı bir kısmı Arapçaya benzetilmiş uydurma kelimeler içeren yazılar ve Sermet Muhtar'ın kaleminden çıkan çizgilerle yayın yolculuğuna başlamıştı.